ÇÖPÜNÜ SOKAĞA ATMA!

Merhaba yazılarıma tahammül edip beni destekleyen güzel okuyucularım;

Ne zamandır dilimden düşürmediğim, her toplum eleştirisinde hararetle konu ettiğim bir mesele var:Sokaklarımızın pisliği... 

Hani şu kaldırım kenarlarında doluşan, her rüzgar esişinde havalanıp, uçuşan, yüzümüze çarpan çöpler. Heh işte tam da bunlardan bahsediyorum. 

Artık bıkmadık mı? Yılmadık mı??? Sokaklar bizim değil mi? Hani güvenle çıkıp hava aldığımız, çocuklarımızı oynamaya gönderdiğimiz, her şeyimiz olan. Mahallemiz, kimliğimiz, muhitimiz... Çevremiz ya...

En düzgün semtlerden, sosyo-ekonomik olarak düşük ve eğitimsiz sıradan mahallelere kadar her yer çöp dolu. Hem yaşayanların hem de ziyaretçilerin ortak suçu ve sorunu bu. Tabi birazdan ayrıntılı olarak bahsedeceğim göçmenler mevzusu da var. Gerçi bizim  toplum olarak ahlak,adalet, hoşgörü, samimiyet, kadınlara saygı, çocuklara sevgi , büyüklere hürmet gibi daha önemli sorunlarımız da var ama  ( bu başka yazının konusu ) bu beni görsel olarak çok rahatsız etmekte. E görsellik de bir sanatçı ve imaj için çok önemli olduğundan her gün her an ilgimi çekiyor.

Bakımlı, gencecik,fit, hoş görünümlü kızlar-erkekler birbirinden ayrılmaksızın ki buna yaşlılar da dahil; yediği abur cuburun ambalajını sokağa atıyor. Herkesin içinde bir güzel boğazını temizleye temizleye sokağa tükürüyor. Bu yetmiyor; vapurda seyahat ediliyor, boğazın, denizin tadı bir güzel çıkarılıyor sonra yasak olmasına rağmen sigara içiliyor ve izmarit denize atılıyor! Kola içiyorlar şişesini denize fırlatıyorlar! Ormana gidiyorsunuz ( hoş orman dediğim; Kemer, Belgrad, Yıldız Parkı, Gülhane falan.... ) yenilen,içilen onca şeyin ambalajı çöp kutusunda değil, ağaçların dibinde . Tepelerde vs .... Çıldırıyorum! Kafayı yiyorum! Kalbim sızlıyor, yüreğim dayanmıyor... Şu an bir yayın organına yazmadığıma, kendi bloğumda estirdiğime göre rahat rahat konuşacağım.Bok yiyin!!! A-m-k çocukları!!! Heh oh be!!! 

Bu görüntüleri her gördüğümde içimden hep bunları söylemek geliyor. Gidip uyarıyorum orası ayrı ama boğazınızdan gelsin o içtiğiniz içecekler.  Ambalajları da artık münasip bir yerinize  daima hatırlamak üzere komşu olsun.

Bunları yani bu kötü davranışları en çok kimler yapıyor? Genel olarak toplumun büyük bir kısmı ama gençler bir, Suriyeliler iki ...  Yabancı turistler yani Avrupalı ya da Avrupa kültürü ile eğitilmiş insanlar hiç bunları yapıyor mu?  Yapmıyor... Ayrıca biz zaten toplum olarak son zamanlarda daha yeni yeni bilinçlenmiş, daha yeni yeni bazı şeyleri yapmamaya başlamıştık ki; göçmenler yüzünden onların rahatlığı ile uyarmak ve düzeltmek yerine geriye eskiye gittik. Moda ya! Geriye gitmek... He belki de göçmenler bizde ki rahatlığı görüp bize benzemiş de olabilirler.Baktılar "Türkler son derece dikkatsiz, pis, çevreye dikkat etmiyor biz ne yapalım? Sonradan geldiğimiz ve gitmeyeceğimiz bu yerde?" demiş olabilirler. "Beraber yok edelim bu güzellikleri"  mottoları olabilir! Göçmenler ile ilgili bol eleştiri dolu ayrıca başka bir yazı yazacağım zaten ama bu hususu geçemem. Ayrıca bir büyüğümün de dediği gibi "Ahlak seferberliği gerek" sözünü de başka bir yazı da anlatacağım.

Şimdi soruyorum? Bu sorun nasıl halledilecek? Nasıl çözeceğiz? Ne yapılmalı? Çevremizi korumak ve kirletmemek için ne olmalı? Başımıza daha ne gelmeli? Resimdeki gibi mi olmak istersiniz? Bu güzel ülke bizim ya! 

Eğitim şart! Belediyeler, STK'lar, Hükümet yetkilileri, elini taşın altına koymalılar! Basın bültenleri, reklamlar, tv yayınları ile bilinçlendirmeliyiz bu topraklarda yaşayan insanları! Neyse ki yılbaşından sonra plastik tüketimi ve özellikle poşet kullanımı konusunda tedbir alınıyor. Büyük marketlerde poşet kullanımı ücretli olacak artık ve poşetler file tarzı olup, doğada çözülebileceği söyleniyor hadi hayırlısı. Ama konumuz bu değil! 

Çöpünü sokağa atma!!!

Duydun mu? 

AT-MA !!!