Aslında bu başlığı "Altın Kelebeği Almak Tatmin Edici Mi?" yazacaktım ama her ödül alan insan mutlu olur ve illa ki hak ediyordur tesellisi ve küstahlaşmamak adına yazmadım. Şu da olabilirdi: "Altın Kelebeğin Forsu Mu Kaldı?" Ya da "Altın Kelebeği Kimler Veriyor?" falan ama veren de belli alan da...
Hızımı alamadan direkt konuya girdim affedersiniz. Dün gerçekleşen Altın Kelebek ödül töreni ile ilgili kah medyada okuduklarım, kah benim kişisel düşüncelerimin de etkisiyle bir şeyler yazmak istedim.
Nerede kalmıştım? Heh... ".......falan ama veren de belli alan da... " Ödülü alanlar için bir şey diyemem layık görülmüşler ve gereken saygıyı gösterip lütfedip almaya gitmişler. Gururlanmaları da, övünmeleri de haklı.Ayrıca; birkaç kişi ki bunlar; Edis, 2.Sayfa Müge-Gülşen, Çukur, Sıla, gibi isimlerin hak ettiğini düşünüyorum. Aslında Aleyna'mız da hak ediyor ama. O konuşması neydi öyle? İnşallah daha iyi yerlerde ve daha sağlam görürüz onu. Sesi güzel şimdi kızın Allah var. Ayrıca Sibel Can falan... Onlar zaten dev isimler. Bu tarz isimler ödül alıyorsa, tanımadığımız mesleki yeterlilik ve mesleki tecrübe alanında Sibel Can vb isimlerden kat kat aşağıda olan ( yeni başlamış ve sadece tecrübe yılı olarak kastediyorum) kişiler neden ödül alıyor. Yani kim bu isimlerle diğer isimleri aynı platformda buluşturuyor. Reva mı? Ya da yani ne bileyim hoş mu? Düşünsenize bir tarafta Cüneyt Arkın,İlker İnanoğlu , Yıldız Tilbe diğer tarafta bla bla ve bla bla... Kimsenin verdiği emeğe, verdiği saygıya ve aldığı ödüllere değil sözüm. İnce detaylarda işte...
Mesela Derya Türkan olayı. Aday olmasına rağmen, salona alınmaması gibi gibi şeyler. Ya da Deniz Çakırın yazısı gibi şeyler üzücü ve eleştirilerin sonuna kadar hak edildiğini gösteriyor.
Bir de yine birbirinden değerli ve gerçekten başarılı insanlar da var ama sinir bozucu olan durum;ödül alanların yarısından fazlasının Hürriyet ve bağlantılı yazılı ve görsel basında faaliyet gösteren program ve sunucularının alması bence. Bu mide bulandırıyor işte...
Tekrar söylemek isterim ki amacım, televizyonun karşısına geçip, "bu ödülü buna mı verdiniz" , "hak etti mi şimdi" gibi naralarla kendini otorite havalarına sokan tiplerden olmak değil asla. Sadece eleştirel düşüncemi paylaşmak.
Ayrıca Edis'in sahne performansı alkışlanacak bir gösteriydi. Hak eden bir isim işte. Herkes bayılıyor. Tebrik ederim Edis ...
Bir de hoşuma giden ayrıntılardan bazıları da şunlar oldu: Ebru Yaşar'ın, biricik Demomuz Demet Akalın'ın ödül veriyor olması da hoş ve ince bir görüntüydü. Yıllarını vermiş iki isim hak ettikleri gibi ödül verdi. Büyük isim olduklarını gösterdiler. Hoştu...
Benden bu kadar
Sevgi ve saygılarımla
İbrahim Akgün
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder